Bir sıçan, sessizce yaklaştı otların arasından
İğrenç karnını kıyıya sürte sürte,

Ben balık avlarken{47} durgun kanalda
Bir kış akşamı, gaz fabrikasının arkasında, 190

şünerek kral kardeşimin uğradığı deniz kazasını{48}
Ve kral babamın ölümünü ondan önce.

Beyaz çıplak bedenler, nemli alçak toprakta,

Ve kemikler ki fırlatılmışlar küçük alçak

kuru tavanarasına,
Takırdıyorlardı yıllardır yalnızca sıçanın ayağı

altında. 195

 

Ama arkamda, zaman zaman işitiyorum{49}
Sesini kornaların ve motorların, getirecekler,

Sweeney’i bayan Porter’a ilkbaharda.{50}

Ey parladı pırıl pırıl ay, üzerinde bayan Porter’ın
Ve kızının 200

Onlar yıkarlar ayaklarını sodalı suda{51}

Et O ces voix D’enfants, chantant dans la couple!{52}

Tüvit tüvit tüvit
Çik cik cik cik cik

Öylesine vahşice zorlanmış 205

Tereu{53}

 

Hayal Kent

Kahverengi sisi altında bir kış öğleninin
Bay Eugenides, İzmirli tüccar,{54}

Traşsız, cebi dolu kuşüzümleri                  210

C.i.f.{55} Londra: Belgeler görülüp ödenince,

Davet etti beni kaba Fransızcasıyla
Öğle yemeğine Cannon Street Oteli’nde
Ve haftasonu tatiline Metropole’de.

Bu menekşe rengi saatte, gözler ve sırt 215

Doğrulurken masadan, insan makinesi beklerken
Hani harıl titreşen beklemedeki bir taksi gibi,

Ben Tiresias,{56} kör, iki yaşam arasında titreşen,

Yaşlı bir adam olsam da pörsük kadın memeli,

[görebiliyorum.

 

Bu menekşe rengi saatte, bu akşam saati çırpınır      220
Ulaşmak için yuvaya, ve getirir gemiciyi yuvaya

denizden,{57}

Çay saati, daktilo kız yuvada, temizliyor kahvaltı

masasını,

Yakıyor sobasını, yiyecekler koyuyor teneke kutulara.
Pencerenin dışında tehlikeli biçimde serdiği
Kurumuş iççamaşırlarına güneşin son ışınları

değiyor, 225

Divanın üzerine yığılmış (geceleri yatağı)

Çoraplar, terlikler, içgömlekleri, korseler.

Ben Tiresias, pörsük kadın göğüslü yaşlı adam,

Algıladım bu sahneyi ve önceden söyledim kalanını-
Ben de yolunu gözledim beklenen konuğun. 230

 

O, sivilceli genç adam, geliyor,

Küçük bir ev simsarının katibi, arsız bakışlı,

Aşağı tabakadan biri; güvenli hali, duruyor üzerinde
İpek şapka nasıl durursa bir Bradford{58} zengininin

üzerinde.

Tam zamanıdır şimdi, tahmin ettiği gibi, 235

Yemek yenmiştir, kadın bezgin ve yorgundur,

Adam onu ayartmaya çabalıyor okşayışlarla,

İstenmese bile kızılmayan okşayışlarla.

Kan saldırmış yüzüyle, kararlılıkla

saldırıyor hemen; 240

Araştıran eller karşılaşmıyor hiçbir direnişle;

Kibiri ihtiyaç duymuyor herhangi bir yanıta,

Hoşgeldin diye yorumluyor karşılaştığı ilgisizliği.

(Ve ben Tiresias önceden acısını çektim tüm
Oynananların bu aynı divan ya da yatak üzerinde;

Ben ki oturdum Teb{59} surlarının altında 245