[1144] “Eşref saat” kavramı toplumda âdeta psikolojik bir saplantı hâline gelmişti. Birçok kişiler kendilerine mühür kazdırmak için önce “tanıdığı ve bilgisine itimat ettiği” bir müneccime gider ve “hak için hayırlı ve uğurlu bir zaman” tespit ettirirdi. Müneccim de “Fenn-i nücûm”a dayanan araştırmalar yaparak kazdırma işinin başlaması için uygun düşen tarih, saat ve dakika’yı hesaplardı. Mührün kazınması o zaman ve saate tehir edilirdi. Eğer başlama erken gece saatlerine raslarsa, hakkâk’tan mühürü evine götürüp orada kazısımaya başlaması, gerisini dükkanında bitirmesi rica edilirdi. Mühür sahibi eğer “ekâbir”den ve evi müsait ise hakkâk’ı evine dâvet eder ve belirlenen saatte mühürünün kazıldığını gözüyle görürdü. Sakaoğlu – Akbayar, Osmanlı’da Zenaatten Sanata, s. 142