[17] Roggeveen en az bir düzine öldürmüştür. Yabancıların saldırıları daha sonra sistematik bir hal aldı ve Polinezyalıların kaçırılıp köleleştirilmesi Pasifik'te yaygınlık kazandı. 1805'te Amerikan gemisi Nancy'deki denizciler birçok ada sakinini öldürdü, birçoğunu da zorla çalıştırmak üzere kaçırdılar. 1822'de balina avlama gemisi Pindos'un denizcileri mürettebatın "eğlenmesi" için genç kızları kaçırdı, mürettebat hevesini alınca kızları güverteden sallandırdılar. Ama en kötüsü 1862'de Perulu köle avcılarının gelişiyle yaşandı, ada sakinlerinin yarısı ya da daha fazlası "ölüm adası"na, İngilizlerin finansmanıyla, Peru sahillerinde guano çıkarılan adaya götürüldü; burada işçiler birbirlerine zincirleniyor, düşüp ölene kadar çalıştırılıyordu. Bu esirlerden ancak on beş tanesi (Tahiti piskoposunun insani gerekçelerle yaptığı talepler sonrasında) Paskalya Adası'na geri dönebildi, dönenler beraberlerinde çiçek hastalığı getirdiler. Pierre Loti 1872'de adayı gördüğünde, burası artık toplu bir mezara dönmüş, epi topu yüz kişi hayatta kalmıştı (Bahn ve Flenley, Easter Island, s. 179).